Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi

Prof. Dr. Serdar AKYILDIZ

Tükürük bezleri

İz bırakmadan parotis (kulakaltı tükürük bezi) ameliyatı yapılabilir mi?

Klasik olarak kulak önünden başlayıp boyuna doğru uzanan bir kesi ile yapılan parotis ameliyatlarının büyük bir kısmında kulak önünden başlayıp boyuna uzanmadan kulak arkasından saç çizgisine uzanan kesi ile ameliyatı yapmak mümkündür. Bu şekilde oluşan yara izi kulak arkasında gizli kalır ve karşıdan görünmez. Bazen de yanağa doğru yerleşmiş küçük kitleleri ağız içinden çıkarmak mümkün olabilmektedir. Ancak zaten yüz siniri ile yakın ilişkiden dolayı oldukça tecrübe gerektiren parotis ameliyatlarını bu şekilde bir kesi ile yapmak daha da zordur ve çok daha fazla tecrübe gerektirmektedir. Uygun hastalarda kulak önü kısmı da olmayan sadece kulak arkasına gizlenmiş kesiler ile parotis ameliyatları tarafımızdan başarıyla yapılabilmektedir.

 Tükrük bezi hastalıkları ile ilgili bilgiler için buraya tıklayınız.

end faq

Geniz eti ve bademcik

Bademcik ameliyatı kaç yaşında yapılır?

Tüm cerrahi müdahalelerde olduğu gibi bunun kararı da yarar-zarar oranı dikkate alınarak verilmelidir. Çocukta çok ciddi bir problem oluşturuyorsa, örneğin solunum tıkanması gibi hayatın ilk yıllarında hatta doğumdan itibaren ameliyat edilmesi gerekebilir. Genel olarak ise 4 yaşını tamamlamadan önce pek ameliyat yapılmaz.

 

Bademcik ameliyatının riski var mıdır?

Narkoz (genel anestezi) verilmesi ile ilişkili ve tüm cerrahilerde olabilecek genel risklerin dışında bademcik ameliyatlarının en sık görülen komplikasyonu operasyon sonrası kanamadır. Bunun ihtimali % 3-5 arasında değişmektedir. Bu problem genellikle basit müdahalelerle halledilebilir. Nadiren hayatı tehdit edebilecek ciddi kanamalar olabilmektedir. Bademcik ameliyatlarına bağlı olarak ölüm riski tüm dünyada ortalama 15-20 bin ameliyatta birdir.

 

Bademcik - geniz eti alındıktan sonra tekrar büyür mü?

Geniz eti ve bademcikler lenfoid dokulardır yani mikroplara karşı savaşmak için enfeksiyonlar sırasında büyüyebilirler ve enfeksiyon geçtikten sonra tekrar küçülürler. Ancak bu büyüme aşırı ve kalıcı olursa ameliyatla alınmaları gerekebilir. Eğer ameliyatta bu dokuların bir kısmı alınmazsa kalan artık dokulardan tekrar büyümeler görülebilir. Bu durum özellkle çok küçük yaşta ameliyat olması gereken ve allerji gibi problemleri olan çocuklarda daha sık görülür. Ancak bu tekrar büyümelerin problem oluşturması ve tekrar ameliyat gerektirmesi nadiren görülür.

Ağrısız-kansız bademcik ameliyatı olur mu? En iyi bademcik ameliyat tekniği nedir?

Bademcik ameliyatı en çok yapılan ameliyatlardandır. Değişik ameliyat teknikleri mevcuttur. Bunlar arasında klasik soğuk bıçak tekniği, monopolar elektrokoterizasyon, bipolar elektrokoterizasyon, çeşitli lazerler, harmonik bistüri, koblasyon, thermal welding ve ligasure gelmektedir. Ameliyat sonrası ağrı ve kanama en önemli problemlerden birini oluşturur. Bu riskleri azaltmak, ameliyatı kolaylaştırmak ve iyileştirmeyi hızlandırmak için hangi tekniğin daha üstün olduğunu inceleyen çeşitli karşılaştırmalı araştırmalar yapılmıştır. Hiçbir yöntemde ağrısız ve kansız olması diye birşey söz konusu değildir. Bazı araştırmalarda bazı yöntemlerin daha az ağrılı ve ameliyat esnasında daha az kanamaya neden olduğu öne sürülmüştür. Ancak aksini gösteren çalışmalar da mevcuttur. Genel olarak söyleyebiliriz ki tüm Dünyada kesin kabul görmüş diğerlerine üstün bir yöntem yoktur. Ayrıca ilk başlarda iddialı bir şekilde tanıtımı yapılan lazer, koblasyon, harmonik bistüri gibi bazı yöntemlerin bugün için yavaş yavaş önemini yitirmeye başladığını da belitmeliyiz. Biz hem maliyet, hem uygulama kolaylığı ve hem de sonuçları açısından daha pahalı tekniklerden bir farkı olmadığını düşündüğümüz bipolar elektrokoter tonsillektomi yöntemini tercih etmekteyiz. Uygun ekipman ve ekonomik koşullar sağlanırsa ameliyatı yapan cerrahın konforu açısından Thermal welding ve Ligasure tekniklerinin de kullanılabilmesini önermekteyiz.

end faq

Sınırlı Sorumluluk Beyanı : 
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanması durumunda oluşabilecek her tür şikayet ve durumdan, Prof. Dr. Serdar AKYILDIZ sorumlu tutulamaz. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.